Abdülaziz Osmanlı Ordusu Askeri Öğrenim Okulları
Sultan Abdülaziz devrine gelindiğinde kara kuvvetlerinin subay ve teknik eleman ihtiyacını karşılamak üzere daha önceden açılan rüşdiyeler, ordu merkezlerindeki askerî idâdîler, Mekteb-i Harbiye, Mekteb-i Tıbbiye ve Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn, eğitim kurumları içerisindeki yerlerini daha da belirginleştirerek, faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir.
Askerî mekteplerin açılma gayesi askerî ihtiyaçları karşılamak olmasına karşın bu okullardan mezun olan bazı kişiler, mülkî görevlerde de bulunmuşlardır. Sultan Abdülaziz devrinde gerek ekonomik imkanlar gerekse üst rütbelere yükselebilme imkanı askerlik mesleğine ve dolayısıyla askeri okullara olan talepleri artırmış, her sene kısa sürede bu okullar öğrenci kayıtlarını tamamlamıştır. Askerî mekteplere 1863’e kadar sadece Müslüman çocuklar alınırken bu tarihten itibaren gayrimüslim çocuklar da kabul edilmiştir9.
Askerî mekteplerdeki talebelerinin eğitim dönemleri 15 Şevval’den 15 Cemâziyelâhir’e kadar 8 ay sürmüştür. Senede geri kalan 4 ay ise resmî ve umûmî imtihanlar ile Ramazan ve memleket tatillerine
Mekteplilerin tatil zamanı memleketlerine ellerindeki izin sürelerini gösteren belgeler ile gitmelerine izin verilmiş, ancak oralarda askerlere yaraşır davranışlar sergilemeleri sıkıca tembih edilmiştir.
Osmanlı Devleti’nde maddî-manevî hiçbir fedakarlığın esirgenmediği askerî okul öğrencilerinin zâbitlik sıfatıyla mektepten ayrılana kadar evlenmelerine izin verilmemiş, göreve başladıktan sonra ise istifaları kabul edilmemiştir. Devlet bu okullarda yetişen subay ve teknik personelin görevlerinde sebat göstermeleri için gayret sarf etmiştir.
Sultan Abdülaziz tahta çıkışı sırasında Topkapı Sarayı içerisinde yer alan askeri okulları, sık sık ziyaret ederek derslerin devamlılığını kontrol eder, kendisi bizzat gidemediği zamanlarda da başkalarına takip ettirirdi. Askerî okullarda disipline önem verilir, disiplinsiz davranan öğrencilere genelde değnek ve hapis cezası uygulanırdı.
Öncelikle Harp Okulu’ndan başlanarak tüm askerî okul öğrencilerinin imtihanları padişah huzurunda yapılırdı. Harp Okulunun askerî okulların merkezi olduğu düşüncesinden dolayı, İstanbul’daki diğer askerî okul talebeleri genellikle Harbiye’ye nakledilerek imtihanları burada şifâhen (sözlü olarak) yapılmaktaydı. Taşra askerî okullarında ise imtihanlar yine aynı tarihlerde, ulemâ ve belde ileri gelenleri önünde gerçekleştirilirdi. Bir senelik eğitimlerin sonunda yapılan sınavların mümeyyiz, hoca, zâbit ve müfettişleri Seraskerlik makamınca belirlenirdi.
Tüm askerî mekteplerin başında Mekâtib-i Askeriyye Nâzırı bulunmaktaydı. Sultan Abdülaziz devrindeki Mekâtib-i Askeriyye Nâzırları aynı zamanda Mekteb-i Harbiye Nâzırlığı (Kumandanlığı) görevinde de bulunmuşlardır