Abdülaziz Osmanlı Ordusu Askeri Okul Eğitimleri – Öğretimler
Osmanlı Devleti’nde kuruluş döneminden itibaren askerî eğitim, ocak, kışla, çiftlik ve diğer eğitim kurumlarında faal olarak yürütülmüştür.
Kapıkulu ocaklarının temeli olan devşirme neferler, daha çok kışla görünümünde olan “Acemi oğlanlar Mektebi”nde özellikle askerî ve bedenî bakımdan eğitime tabi olmuşlardır. Gelibolu, Edirne, Yeni Saray ve Galata Sarayı başta olmak üzere ülkede birçok yerde açılan bu mekteplerin yanında; askeri muzıka eğitiminin yapıldığı “Mehterhâne”, top dökümü sanatının öğretildiği “Tophâne”, havan toplarının dökümünün ele alındığı “Humbarahâne”, köprülerin yapımı ve yer altı yollarının açılması sanatının ele alındığı “Lağımcı Ocağı”, tüfeklerin yapıldığı “Tüfekhâne” ve kılıç yapım merkezi “Kılıçhâne” yer almıştır.
Zamanla kapıkulu ocaklarının eğitim ve talimlerden uzak durmaları sonucu ordu disiplininin bozulması, XVIII. yüzyıl başlarından itibaren askerî eğitim meselesinin yeniden ele alınmasına neden olmuştur.
Bu faaliyetlerden ilki I. Mahmud zamanında Humbaracı Ahmet Paşa’nın gayretleriyle 1734’te Üsküdar’da askerî eğitim-öğretim için “Hendesehâne”’nin açılmasıdır. Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn’un çekirdeği olan bu kurum, kara kuvvetlerine subay yetiştirmeyi amaçlamış ancak yeniçeri muhalefeti yüzünden kısa bir süre sonra kapatılmıştır.
1773’te Osmanlı donanmasının subay ve teknik eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla da “Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn” açılmıştır. XVIII. yüzyılda diğer padişahlar, ayrıca başta Baron de Tott ve Halil Hamid Paşa olmak üzere devlet adamları da, askerî eğitime önem vererek bu eğitim kurumlarını canlı tutmaya
Nizâm-ı Cedîd döneminde (1789-1807) askerî eğitime eskisinden daha fazla önem verilerek Avrupa standartlarında bir mektep olan “Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn” kurulmuştur (1795). Bu okulda yerli ve yabancı hocalar nezâretinde topçuluk, haritacılık ve istihkâm öğretimi yapılmış, böylece modern Kara Harp Okulu eksikliği giderilmeye çalışılmıştır.
I. Mahmud dönemine gelindiğinde senede birkaç subayın yetiştirilebildiği Mühendishâne-i Berrî yeniden ele alınmış, ancak eğitimlerden verim alınamadığı için 1834’te batı tarzında subay yetiştirebilmek amacıyla Mekteb- i Harbiye kurulmuş, bunun yanında Mühendishâne de daha sönük bir şekilde varlığını sürdürmüştür.
Yine II. Mahmud zamanında, ordunun tabip ihtiyacını karşılayabilmek gayesiyle 1827’de Tıphâne-i Âmire, cerrah ihtiyacı için 1828’de Cerrahhâne açılmış; bu iki kurum 1839’da Mekteb-i Tıbbiye adını alacak şekilde birleştirilmiştir.
Mühendishâne, Harbiye ve Tıbbiye gibi yüksek askerî okulların öğrencileri, rüşdiye ve idadîlerden temin edilmiştir. II. Mahmud zamanında, sıbyan mekteplerinin yetersizliği nedeniyle, buralardan askerî okullara gelen öğrencilere öncelikle Türkçe okuma-yazma öğretilmekle uğraşılmış, bu da eğitim düzeyini düşürmüştür.
Sıbyan mekteplerinde yapılacak olan yenileşmenin medreselilerin tepkilerine yol açacağı endişe ile 1839 senesinde sıbyan mektepleri ile askerî okullar arasında yer alan ve adına “rüşdiye” denilen mülkî ve askerî hizmetlerde bulunmak üzere yeni bir okul açılmıştır. Adı bizzat II. Mahmud tarafından konulan rüşdiyelerde öğrencilere 14 yaşına kadar olan 2 yıllık eğitim verilmiştir.
İlk zamanlar rüşdiyelerden farksız bir programa sahip olan idâdîler ise, 11-14 yaşları arasında öğrencilere hizmet verdi. İstanbul’da açılan ve 4 senelik eğitim veren ilk idâdî, Mekteb-i Fünûn-ı İdâdîye’dir (Nisan 1845).
Sınavdan geçirilen Harbiye öğrencilerinin orta düzeyde bulunanlarının alındığı bu okul, 1872’de Kuleli Kışlasına taşınınca “Kuleli Askerî İdâdîsi” olarak anıldı.
Yine 1845’te Bursa’da sonradan “Işıklar Askerî İdâdîsi” olarak anılan bir askerî idâdî açıld..
Tanzimat dönemine gelindiğinde işlemeye devam eden bu askerî eğitim kurumları, Sultan Abdülaziz devrinde de askerî eğitimin temeli olmuş, üstelik daha da planlı şekilde askerî eğitimin tüm kademeleri oluşturulmuştur.
Ayrıca geleceğin rütbelilerine eğitim veren askerî mekteplerin yanında, tüm neferler için ordu alay, tabur ve bölüklerinde eğitimler çeşitli talimlerle devam ettirilmiştir.