Osmanlı Devleti, Sarayı, Sultanların Klasik Batı Müzik İlgisi
Osmanlı padişahları, Şehzadeler, Sultan Cocukları, eşleri ve saray haremi müziğe her dönemde büyük merak Duymuşlar, Çalmışlar, bestelemişler, meşk etmişler veya Dinlemişlerdir.
Osmanlı ve Avrupa arasındaki Kültürel ilişkiler sonucu sarayda batı müziğe olan büyük bir ilgi oluşmuştur.
Osmanlı devletinde 1800’lü yıllardan itibaren müziğe artan büyük bir ilgi oluşmuştur.
Sanatçı yetiştirmek ve eserler icra etmek için Müzika-i Humayun kurulmuş, bu kurumda dönemin en ünlü İtalyan ustaları görevlendirilmiş ve çok sayıda beste yapılmıştır.
Özellikle II. Mahmut ve sonrasındaki padişahlar döneminde Milli Marş geleneği başlamıştır., Mecidiye, Hamidiye, Reşadiye Marşları bunlara bir örnektir..
Osmanlı Orkestra Şefleri Guatelli, Donizetti ve Selvelli
O dönemde Muzika-ı Humayun’a ders vermek için çağrılan İtalyan Guatelli, Donizetti ve Selvelli gibi isimlerin sarayda müzik eğitimini başlatmışlardır.
Bu isimlerin etkisiyle saray ve çevresinde usta sanatkar ve bestekarların yetişmiştir.
Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülaziz, Avrupa’ daki opera binalarına nakdi katkılarda bulunmuştur.
Kendisine ait dört müzik bestesi bulunmaktadır.
Sultan Abdülhamid de çocukluğundan itibaren Batı Müziği’ne büyük ilgi duymuş ve piyano dersleri almıştır.
Abdülhamid “Gaileli bir hayat, müziği ilerletmeme imkan vermedi” demiştir. Abdülhamid’in tahta çıkması nedeniyle bir marş yarışması düzenlenmiş, Donizetti’nin öğrencisi olan Yeseri Paşa’nın bestelediği Hamidiye marşı, ilk sözlü marş olarak tarihteki yerini almış ve tahtta kaldığı sürece milli Marş olarak kullanılmıştır.
Muzika-i Humayun geleneğiyle kadın sanatçıların da yetişmiştir. Bu isimlerden birinin Fatma Zinnur hanımdır.
Fatma Zinnur Hanımın Abdülhamid dönemindeki Osmanlı-Yunan Savaş’ının kazanılması Anısına bestelediği Çatalca Zaferi marşını da bestelemiştir.
