Sultan Abdülaziz’in tahta çıkışının ikinci yılında, 25 Şubat 1862 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri ile yeni bir “ticaret ve seyr‐i sefâin muâhedesi” imzalanmıştır.
İki devlet arasında gelişen bu iyi ilişkilerin neticesi olarak, 1861‐1865
yılları arasında cereyan eden Amerikan İç Savaşı’nda Washington Hükûmetinden yana tavır alınmış, Ali ve Fuad Paşalar gibi feraset ve basiret sahibi devlet adamlarının da telkini ile Abdülaziz, 26 Mart 1862 tarihinde neşrettiği fermanla “Amerikan Federal Hükûmeti gemilerine karşı korsanlık yapan gemilerin Osmanlı liman larına girmelerini ve tamirlerini yasak ettirmiştir.” Bu fermân Washington’da büyük bir memnuniyet uyandırmış, Amerikan Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Başkan Lincoln’un teşekkür mektubu Bâb‐ı âli’ye iletilmiştir.
Amerikan hükûmetinin yine teşekkür ve nezaket ziyareti amacıyla göndermiş olduğu “Ticonderoga” adlı savaş gemisi, 12 Eylül 1866’da İstanbul’a gelmiş, devleterkânı ve halk tarafından sevgiyle karşılanmıştır. Girid İsyanı’nın devam ettiği, “Türk aleyhtarı” kampanyaların Avrupa ve Amerika kamuoyunda ayyuka çıktığı bir sırada yapılan bu ziyaret ayrıca çok anlamlı bulunmuştu. Böylece Amerika bu isyanda tarafsız bir politika takip etmiş olduğunu göstermiş oluyordu. Gemi kumandanı ve subaylar bizzat Sultan Abdülaziz tarafından saraya davet edilerek
onurlandırılmışlardır.
Daha sonra “Mahmudiyye” kalyonunda Amerikalılar şerefine büyük ziyafetler verilmiş, Bir Türk bahriye bandosu, Amerikalıların en çok
sevdikleri “Hail Columbia” ve “Yankee Doodle” parçalarını büyük bir ustalıkla çalarak, misafirleri hayret içerisinde bırakmışlardır.
11 Nisan 1867’de ilk Türk elçisi olarak, XVI. Louis’nin ünlü Fransız avukatı Edouard Blackque’nin torunu, İstanbul Beyoğlu Altıncı Daire Reisi Edouard
Blacque (Bulak Bey) Washington’a gönderilir.
23 Ağustos 1867’den 4 Ağustos 1873 tarihine kadar, altı yıl süreyle görev yapar. Ana dili olan Fransızca’dan başka çok iyi derecede İtalyanca ve İngilizce de bilen Bulak Bey’in başarılı diplomatik faaliyetleri, Girid Meselesinde Rum lobisinin aleyhteki yoğun faaliyetlerine rağmen Amerika’nın tarafsız kalmasında etkili olmuştur.
Yine bu politikanın neticesi olarak, ilk parti elli bin tüfek olmak üzere 1869 ve 1875 yıllarında birçok silah satın
alınmıştır.